1980 senelerinda keşfedilen bu müthiş tür kısa ve geniş yapraklar ile genişliği 2.5 cm’yi bulan dikdörtgen büyük kapanlara haizdir. Yapraklar yere basık ve bütün nebat koyu bordo renge haizdir. şimal bölgelerin sahil kesimlerinde yaygın olduğu biliniyor. Oval şekilli kapanlar avını yakaladıkları vakit iki yandan avı sararak katlanırlar. Bu yönüyle bazen sinekkapan türünün evrimleşmeden önceki hali olarak düşünülürler.
Bu tür, yüzeysel olarak Venus flytrap’e benzer. Bunu savunan botanikçiler yapışkan yaprak yüzeyinin karakteristiğiyle, avını çekme ve yakaladığında onu sarma biçimi ile sinek kapan bitkisinin benzer olduğunu söylerler.

Drosera Falconeri, tropikal çok yıllık bir drosera cinsidir. Rozet yapısı Droseralarda yaygın görülen klasik bir yapıdadır. Yapraklar toprağa düz bir şekilde büyür. Tipik yeni büyüyen bir kapan 1.5-2 santimetre genişliğindedir. Toprağa düz uzanması ve yaprak ayası genişliği ile cins içinde eşsiz olan bir türdür. Yaprak ayası, kapanın merkezinden başlayarak dışa kadar, dokunaç olarak bilinen tutucu mukus bezleriyle kaplıdır. Alt kısmı ise mukus bezi yada tüy bulundurmaz.

Bir yada iki çiçeklenme gösterir ve bunların uzunluğu 8 santimetre civarındadır. Her çiçeklenme ortalama 12 tane pembe yada beyaz çiçek bulundurur. Çiçekler genellikle kasımdan aralığa kadar bir gün süreyle birer birer açarlar. Tozlaştırılmış olsun yada olmasın bir gün içinde kapanırlar.

Kurak mevsimde yapraklar geriye basar ve bitki toprağın yüzeyinin hemen altında soğan benzeri yapılar oluşturarak hayatta kalır. Bu uyarlama kurumadan kaçınmak için oluşturulur. Sert kil topraklar yalıtım görevi görür. Diğer türler yalıtım için beyaz tüyler kullanırken Drosera Falconeri toprağın alt yüzeyinde oluşturduğu bu yapıları kullanılır.

Uyku dönemi çoğu zaman mevsimin ilk yağmurlarıyla kırılır ve büyüme hızla ilerler. Yeni bir lifli kök sistemi, yeni yapraklar ve çiçeklenme gözlenir. Kısa bir yağışlı sezon ve ani kuraklık büyüme sezonunu önemli ölçüde düşürebilir. Yeni kökler beyaz ve etli olup çoğunlukla su depolama organı olarak hizmet ederken daha eski kökler daha incedir ve çoğunlukla bitkiyi bağlar.